EFSANELER DİYARI: ARAPGİR – KEMALİYE – DİVRİĞİ – ERZİNCAN (3 Gece 4 Gün)

EFSANELER DİYARI: ARAPGİR – KEMALİYE – DİVRİĞİ – ERZİNCAN

Tarih: 09 – 12 Ekim 2025 (Perşembe-Pazar, 3 gece 4 gün)

Gönlümüzdeki Program:

1.Gün : İstanbul Havalimanı’ndan THY’nın 06.00’da kalkan uçağı ile Elâzığ Havalimanı’na uçuyoruz. Varış saatimiz 07.50

Bizi bekleyen aracımıza transfer oluyor ve Keban Baraj Gölü'nün oluşması sırasında meydana gelen ve dünyanın en genç şelalesi olan Çırçır Şelalesi’nde kısa bir dinlenme molası veriyoruz. 

Daha sonra Anadolu inanç sisteminde önemli bir yeri olan Onar Köyü’ne ulaşıyoruz. Alevi Seyyid Ocakları’ndan birinin temsilcisi ve ocağına bağlı geniş bir talipler ağı bulunan Şeyh Hasan Onar’ın, bilinen adıyla Onar Dede’nin adını taşıyan köyde bilinen en eski Cemevi’ni ziyaret ediyor ve Roma dönemi Kaya Mezarları ile müzedeki Göktürkçe yazılı mezar taşlarını görüyoruz. Sonrasında Arapgir’de öğle yemeği molası veriyor ve 1850 tarihli Millet Hanı, karşısındaki 1752 tarihli Mirliva Ahmet Bey Camii’ni, eski konakları, çarşıyı geziyoruz. 

Öğleden sonra ilk durağımız Hıdır Abdal Sultan tarafından kurulan ve günümüze kadar 700 yıllık geçmişi ile tarihi ve turistik değerlere sahip; dik bir yamaçta, bahçeler arasında havası ve suyunun temizliği ile dikkat çeken tarihi ve turistik Ocak Köyü oluyor. Konukevi’ni ve bölgenin ilk ve tek müzesi olan Ali Gürer Müzesi’ni geziyoruz. 

Bölgeye katkıları bile efsane olan Recep Yazıcıoğlu’nun adını taşıyan köprüyü görüp hikayesini dinledikten sonra Kemaliye merkezine varmadan son durağımız, Ahmet Kutsi Tecer’in “Orda bir köy var uzakta” şiirinin ilham kaynağı olan, Kültür Bakanlığı tarafından, tarihi dokusu bozulmadan günümüze kadar gelebildiği için ödüle layık görülen Apçağa Köyü oluyor.

Konaklama: Kemaliye

2.Gün: Kahvaltı sonrası Kemaliye’yi gezmeye başlıyoruz. Hemen her konuda türküsü bulunan ama en çok sevda, hasret ve gurbet kokan türküleriyle bilinen, eski ismiyle Eğin, yeni ismiyle Kemaliye doğası, kültürü ve evleriyle pek çok güzelliği barındırır. 

Sokaklar, evler, yaşam üzerine konuşarak gezerek Kemaliye’yi tanımaya çalışıyoruz. Türkiye’nin ilk doğa tarihi müzesi olan Kemaliye Doğa Tarihi Müzesi, Lökhane ve Manili Yol diğer ziyaret noktalarımız.

Daha sonra Taşyol’da yürüyüş yapıyoruz. 1870’li yıllarda gündeme geldiği halde 2002 yılında açılan Taşyol’un inşasına önce dağlardan, ip bağlı sepetlerle inilerek kazılmaya başlanmış. Kemaliye’yi, Divriği-Sivas güzergâhından, Ankara-İstanbul yönüne bağlayacak bir yol projesi olan ve yeryüzünde bir eşi daha olmayan bu yolu ayak seslerimizin yankılarına şarkıları-türküleri katarak yürüyeceğiz.

Akşamüzeri hiç unutamayacağınız bir deneyim sizleri bekliyor. Fırat’ın kolu olan Karasu üzerinde bulunan Karanlık Kanyon’da yapacağımız tekne gezisinde 1870’li yıllarda gündeme geldiği halde 2002 yılında açılan Taşyol’u da göreceğiz. Dünyanın ikinci büyük kanyonu olan Karanlık Kanyon, Fırat’ın gizli cennetidir. 

Konaklama: Kemaliye 

3.Gün: Kahvaltı sonrası Divriği’ye yola çıkıyoruz. İlk durağımız, Evliya Çelebi’nin ‘Methinde diller kısır, kalem kırıktır’ dediği, bir mucize olarak kabul edilen Divriği Ulu Cami ve Dâr-üş Şifâsı oluyor. 1985 yılında anıt eser statüsünde UNESCO Dünya Miras Alanları Listesi’ne alınan yapı hem mimarlık hem de mühendislik olarak çağının çok ötesinde kabul edilmektedir. Yapıya eşsiz bir güzellik katan süslemeleri ise büyüleyicidir.

Başka bir bölgede yer almayan sadece Divriği'ye özgü yaşam alanı olan ‘Toyhane’leriyle geleneksel evlerin bulunduğu sokakları gezip Mühürdarzade Konağı’nı ziyaret ettikten sonraTürkiye’nin en ilginç maden alanlarından biri olan Cürek’i ziyaret ediyoruz.

Konaklama: Divriği

4.Gün: Kahvaltı sonrası Kemah’a yola çıkıyoruz. Mengücek Beyliği’nin kurucusu Ahmed Gazi adına inşa edilen Sultan Melik Türbesi’nden sonra yolumuza devam ediyor ve Fırat kâh sağımızda kâh solumuzda kalarak Erzincan’a doğru yol alırken zarif bir gerdanlık gibi duran Acemoğlu Köprüsü’nü görüyoruz.

Daha sonraki durağımız bir doğa harikası olan Girlevik Şelalesi oluyor. Türkiye’nin en büyük şelalelerinden biri olan ve 13 farklı şelalenin birleşmesinden oluşan Girlevik Şelalesi, 3 katlı olarak sarp kayalar arasından dökülerek büyüleyici bir manzara oluşturur.

Son olarak bir Urartu kenti olan Altıntepe’ye yola çıkıyoruz. Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de yerleşim gören Altıntepe, çok sayıda antik mezar, kale surları, iç kale ve bir saray kompleksine ev sahipliği yapıyor.

THY’nın saat 20.10’da kalkan uçağı ile Erzincan Yıldırım Akbulut Havalimanı’ndanİstanbul Havalimanı’na uçuyoruz. Varış saatimiz 22.10

Bilgi ve Öneriler: